‘Solmaz’ isimli şarkısını 8 Mart’ta kadınlara armağan eden Lâl İlhan, müziğini anlattı: ‘Sanat sorgulamalı’ – Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri | Cumhuriyet

Çocukluğundan bu yana sanatın birçok türünde üretimlerini sürdüren İlhan, resim ve edebiyata da ilgili. Gitar, keman ve piyano deneyimi de var. Şarkılarına da genelde kendi imzasını atıyor, bağımsız.

İstanbul Üniversitesi’nin Rus dili ve edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra bir yandan çevirmenlik yaparken bir taraftan da iletişim sektöründeki çalışmalarını sürdürüyor. Genç müzisyenle konuştuk.

Müzisyen olmaya karar verdiğinizde kaç yaşındaydınız?

Aslında kendimi bildim bileli diye cevaplayabilirim ama spesifik olarak sanıyorum 10- 11 yaşındayken ben müzik yapacağım demiştim. O dönemlerde ilk defa kendi irademle açıp da müzik dinlemeye başlamıştım. Britney Spears ve P!nk çok severdim, Türkiye’den de Hepsi’yi dinlerdim. Onları rol model olarak görüyordum aslında. İsyankâr kızlardı ve ben de bunu yapmak istiyordum. Hep koroda yer almışımdır. Büyüdükçe ve daha çok müzik dinleyip kendi kendime şarkı söyledikçe de pratiğim daha iyi hale geldi sanıyorum. Artık solo şarkı söyletiyorlardı okulda. Burada artık ben müzisyen olacağım demiştim net olarak.

Solmaz ile birlikte şarkılarınızda kalıpları yıkma ve özgürlük temalarını görüyoruz. Aslında böyle baskı ortamlarında bu tür şarkıları daha çok duymamız gerekmez mi?

Sanat insanların sadece keyif alacağı bir ürün haline geldi. Aslında sanat sorgulatmalı ve rahatsız da etmeli. Aynı şekilde hisseden ve düşünen insanları şarkılar bir araya getirebilmeli. Ne yazık ki baskıdan kaynaklı olan kültürel bir boşluk içindeyiz. Aslında popüler şarkılarda duymuyoruz ama daha alternatif müzik yapan isimler bu konulardan bahsediyor, yalnızca su yüzüne çıkamıyor bence. Solmaz şu ana kadar yayımladığım en cesur şarkıydı bu anlamda. Hatta sözleri çok daha sertti, biraz yumuşattım ki daha fazla kişiyi birleştirebilen sözleri olsun.

‘KENDİMİ ARIYORUM’

Son iki yılda çıkardığınız beş şarkının her biri farklı türlerde diyebiliriz. Bunun nedeni nedir? Bir arayış mı?

Aslında sebebi sürekli farklı türlerde müzik yapan farklı sanatçıları dinlemem ve onlardan ilham almam olabilir. Kendim değiştiğim için de yaptığım müzik değişiyor. Aynı türde üreten biri olacak mıyım acaba hiç bilmiyorum. Arayış tabii ki var. Kendimi arıyorum, neyin beni heyecanlandırdığını ve nereye gitmek istediğimi bulmaya çalışıyorum. Bu sebeple de müziğimin türü sürekli değişiyor sanırım.

Çok sevdiğin ya da hayranı olduğun birilerinden aldığın en iyi tavsiye neydi?

Sevgili babamın tavsiyesi sanırım. Büyürken defalarca duyduğum “çok okumak”. Aslında çok okumak demek öğrenmeye devam etmek ve zihnini diri tutmak anlamına geliyor benim için. Bu yüzden de basit ama değerli bir tavsiye.

‘BAĞIMSIZ OLMAK ZORLUYOR’

Müzik yaşamınızla ilgili olarak en son neyi hayal ettiniz?

Bu aralar müzikle ilgili hayal pek kurmadığımı fark ettim bu soruyla birlikte. Şu sıralar daha çok playliste girmek ve daha çok konser vermek önemli hale gelmiş benim için. Albüm yapmayı hayal ediyorum. İki albüm yapacak kadar şarkım bir köşede duruyor. Bağımsız olduğum için albüm yapmak gibi süreçlerde maddi olarak zorluklar olabiliyor. O yüzden de konu biraz hayal gibi kalıyor. Yine de bu sene olmasa da 2025’te umarım bir albüm çıkarabilirim. Bu seneki hedef de EP (kısa albüm) çıkarmak öncelikle.

‘ENERJİME YETİŞEMEZLER…’

Arkadaşlarınız, aileniz, yeni tanıyanlar sizi nasıl tanımlıyor?

Yerinde duramayan, çılgın, garip ve duygusal. Beni hep şahsına münhasır olarak tanımlamışlardır. Otantik bir insan olduğumu çocukluğumdan beri biliyorum. Bazen arkadaşlarım benim enerjimden yorulurlar, bana yetişemezler. Kimi zaman yerimde duramam ve sürekli bir şey yapıyor olmam gerekir. Ayrıca çevremdekileri de hep güldürürüm. Arkadaşlarım mesela benim sahnem için stand-up/ konser derler.

Şu sıralar en çok kimleri dinliyorsunuz? Kimleri okuyorsunuz?

Dediğim gibi değişken ve duygusal yerinde duramayan biri olduğum için sürekli farklı şeyler dinliyorum. Sabah kalkıp biraz Xaris Alexiou dinlerim, belki sonra Olivia Rodrigo. Bu ara özellikle Tove Lo dinlemeyi seviyorum. Daha çok kadın sanatçıları dinlediğimi söyleyebilirim. Son birkaç yıldır pek kurgu okumadan psikoloji üzerine okumalar yapıyordum. Bu ara ise daha çok mitlere merak sardım. Kadın kahramanların aslında günümüzde de devam eden hikâyelerini öğreniyorum buradan.

Kaynak

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.