Amerikan Rüyası’nın karanlık yüzü

“Eğer erkeksen inişçıkışlara katlanırsın. Eğer gerçek erkeksen asla düşmezsin. Ağlamazsın, şikâyet etmezsin, devam edersin.”

“En iyi, en sert, en güçlü, en başarılı olursak kimse bizi incitemez. Kendimizden başka kimseye güvenemeyiz. Zor zamanlar yaşadık, hepsi geride kaldı. Şansımızı kendimiz yaratırız. Dünya bizden alıp duruyor. Güreşçi olmanızı istemezdim ama artık karşı koyup ailemizin Dünya Ağır Siklet Şampiyonu Kemeri’ni almasını istiyorum” der Kevin’in babası eski güreşçi Fritz Von Erich. Kevin, erkek kardeşleri Kerry, David, Michael’la büyürken ailesinin lanetli, sürekli kötü şeylerin olduğunu; annesi Dottie’nin onları Tanrı’yla, babasının da güreşle koruduğunu düşünür. 

Yönetmen Sean Durkin Amerikan tarihinin Kennedy’ler kadar ünlü Von Erich’lerin dramatik gerçek öyküsünü izleyiciye nahif, içedönük Kevin’in gözünden aktarıyor. 1970-80’lerde ABD’nin gözde sporu şov, gösteri, eğlence karışımı, sporların en yorucusu, fiziksel, zihinsel boyutta çökerten güreştir. Ringdeki her şey hem gerçek hem de kurgudur. Kevin’in tek isteğiyse ailesiyle, kardeşleriyle birlikte olmaktır. Saplantılı baba kendi alamadığı altın kemeri oğullarının almasını isteyip durur.

OĞULLARINI YİYEN BABA

Goya’nın çocuklarını yiyen Satürn tablosundaki gibi Fritz de oğullarını canlı canlı yer. Aile lanetli değildir, asıl lanet Fritz’in ta kendisidir. Von Erich ailesi ringlerde yenilmez kahramanlardır ama evde büyük sorunlar yaşanmaktadır. Fritz’in seçimine göre rekabete zorlanan dört kardeş arasında her şeye karşın büyük bir sevgi bağı vardır. Doruğa ulaşmaya odaklı baba ne pahasına olursa olsun oğullarını birer birer kurban etmeye hazırdır.

Otoriter, acımasız babanın çalıştırdığı kardeşler ringde de, özel yaşamlarında da sürekli mücadele ederler. Zaferler, görkem, trajediler, düş kırıklıkları peş peşe gelir. Fritz’e göre her şeyi göze alarak en mükemmel olmak başarının tek ölçütüdür. Şov için kardeşler bedenlerini sonuna dek zorlarlar, fiziksel, psikolojik acılara katlanırlar. Senaryoyu da yazan Durkin olayları kadraj dışı anlatır, aynalardan yansıyan dolaylı görüntüler, tarihi gerçeklikten uzaklaşan duygusal sekanslar etkileyicidir.

Toksik erkeklik, virilizmin zararları, aşırı maskülanitenin sonuçları, ataerkil narsizmi tartışan yönetmen anti kahraman Kevin’den yanadır. Gerçek güç, hayır demek, kötülük yapana, mutsuz kılana hayır demektir, güç dayanışmak, empati-güven duymak, rekabete girmemek, rahatlamak, dinginliktir.

Tüm oyuncular, görüntü, yapım tasarımları, müzik, kurgu başarılıdır. Yunan trajedisini çağrıştıran Zac Efron, Jeremy Allen White, Harris Dickinson, Holt McCallany, Lily James, Stanley Simons, Maura Tierney’in oynadığı Demir Pençe bugün gösterime girdi. Birkaç yıl öncesine dek sporcuların psikolojik sağlıklarını umursamayanlara Demir Pençe sert bir yanıt veriyor.

Kaynak

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.