Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı, 1937 yılında besteci Muzaffer Sarısözen’in köyleri gezerek yaptığı derleme çalışmalarının izini sürdü ve 6 binin üzerinde türkü kaydının dijital kopyalarını kullanıma hazır hale getirerek Türkiye’nin en büyük türkü derleme arşivini tekrar gün yüzüne çıkardı.
KONSERVATUVARIN TARİHİ
Ankara Devlet Konservatuvarı, 1924’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifiyle kurulan Musiki Muallim Mektebi’nin devamı olarak 1936’da ismini almış bir kurumdur. Bu okul, sanat camiasının, sanat üreticilerinin ve müzik araştırmacılarının yetiştiği önemli bir eğitim kurumu olarak kültürel mirası günümüze taşımaktadır. Konservatuvarın Müzik Bilimleri Bölümleri Müzik Teorileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Güray, bu kültürel mirası koruma ve güncelleyebilme anlayışını vurgulayarak şunları söyledi:
“Atatürk ve Cumhuriyet’in kurucu kadrosu, geleneğin kendini güncelleyebilme şartlarını çok ideal bir biçimde tesis etmeye çalıştı. Hem Anadolu kültür değerlerini hem de dünya müzik kültürlerini bir araya getirmeyi amaçladılar.”
MUZAFFER SARISÖZEN VE ANADOLU’YU GEZEREK YAPTIĞI DERLEMELER
1937 yılında Konservatuvarın “Folklor Arşiv Şefi” olarak atanan Muzaffer Sarısözen, Anadolu’yu eşek sırtında gezerek türkü derlemeleri yapmış ve birçok değerli müzikal eseri kayda almıştır. Prof. Dr. Cenk Güray, Sarısözen’in çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“1937-1952 yılları arasında bütün Anadolu ayrıntılı şekilde dolaşıldı ve yaklaşık 8-9 bin türkü değerlenmeye alındı. Sarısözen Hoca, çalınan bağlamanın perde sisteminden söyleyen kişinin ses özelliklerine kadar her ayrıntıyı not alarak titiz bir folklorist olarak çalıştı.”
Güray, ayrıca “Türkçe dışındaki dillerdeki kayıtlar atıldı, yakıldı” gibi dedikodulara da açıklık getirdi ve bu türkülerin, Kürtçe, Ermenice ve Süryanice dillerindeki eserlerin tamamının arşivde durduğunu belirtti.
SARISÖZEN’İN EFSANEVİ ARŞİVİ DİJİTAL ORTAMA TAŞINDI
Muzaffer Sarısözen’in derlediği bu eserler, dönemin zorluklarına rağmen mum plaklara kaydedilmiş ve şimdi Hacettepe Üniversitesi tarafından dijitalleştirilerek erişime açıldı. Konservatuvar, bu kapsamlı arşiv ile çok kıymetli ve nadir bulunan eserleri günümüze taşıdı. Prof. Dr. Güray, bu arşivle ilgili şunları aktardı:
“Bu arşiv, sadece türküleri değil, her birinin kaydedildiği yerler, kimler tarafından söylendiği ve kaydın tarihi gibi ayrıntıları da içeriyor. Hacettepe Üniversitesi, bu değerli arşivin bütünlüğünü koruyarak, dünyanın en kıymetli müzik arşivlerinden birini oluşturmuş oldu.”
NADİR KAYITLAR VE KÜLTÜREL ZENGİNLİK
Arşivde, Aşık Veysel’in nadir kayıtları, Yağcıoğlu Fehmi Efe’nin Osman Gençtürk ile birlikte söylediği ağıtlar gibi çok önemli müzik eserleri yer alıyor. Ayrıca, Ermeni vatandaşı ve müzikolog Gomidas Vartabed’in Anadolu’yu gezerek kaydettiği türkülere de yer veriliyor. Prof. Dr. Güray, bu kayıtların sadece birer müzikal eser değil, aynı zamanda kültürel birer hazine olduğunu vurguladı.
ÇALIŞMALARIN DEVAMI VE AÇIK ERİŞİM PORTALI
Hacettepe Üniversitesi, bu türkü derleme arşivini Hacettepe açık erişim portalı üzerinden halka sunmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Güray, arşivin dijitalleştirilmesi sürecinin tamamlandığını ve bu zengin kültürel mirası tüm dünya ile paylaşmayı amaçladıklarını belirtti.
Etiketler: #Ankara Devlet Konservatuvarı #Türkü #anadolu