Dünyaca ünlü piyanist, ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ eserini yeniden seslendirdi: Aşık Veysel’e Grinko yorumu – Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri | Cumhuriyet

Eser, Grinko’nun “Outtakes” isimli albümün devamı niteliğinde olan “Outtakes 2” isimli kısa albümünden yayımlanacak ilk çalışma. Albümde “Uzun İnce Bin Yoldayım” dışında sanatçının “Once Upon A Time” ve “Velvet Elephant” şarkılarının farklı yorumlanmış halleri olacak. 

“Uzun İnce Bin Yoldayım” 17 Mayıs’ta, albümün tamamı ise 21 Haziran’da müzikseverlerle buluşacak. Grinko’yla  şık Veysel’i, Türkiye’ye olan ilgisini, Eurovision’u ve ilerleyen dönemlerdeki çalışmalarını konuştuk. 

Farklı coğrafyalardan farklı halk şarkılarını yorumlamaktan geri durmuyorsunuz. Halk kültürünü eserlerinize taşımak size neyi ifade ediyor? 

Farklı halkların kültürünü araştırmak, onların müziğini dinlemek ilginç bir duygu. Müziğin kökleriyle ilgilenmek de her zaman için ilgi çekici gelir. Halkların kültürünü çağdaş müzikle harmanlayarak dinleyicilere de aktarmak güzel bir duygu. 

‘TÜRK DİNLEYİCİLERİM İSTEDİ’

Aşık Veysel’e nasıl ulaştınız? 

Burası da ilginç tabii. İlk önce Barış Manço’nun yorumunu dinledim. Çevremdeki insanların teklifiyle “Uzun İnce Bir Yoldayım”ı ilk olarak ondan dinledim. Sonrasında gerçek kompozisyonu yani  şık Veysel’in yorumunu dinledim. Ardından pek çok yorumu dinleme şansım oldu. Ve çok uzun zamandır Türk dinleyicilerim benden bir Türk şarkısı yorumlamamı istiyordu. Türkiye’de, Azerbaycan’da ve İran’da verdiğim konserlerde kat ettiğim binlerce kilometre beni bu şarkıya daha da yakın hissettirdi. 

Aşık Veysel dışında dinlediğiniz, bildiğiniz Türk ozan var mı? 

Barış Manço ve  şık Veysel ile birlikte Zeki Müren’i biliyorum. Dinliyorum. Ve Moskova’da gömütü bulunan Nâzım Hikmet’i. 

Türk Beşleri’ni biliyor musunuz? 

Evet, Ahmet Adnan Saygun’u dinliyorum. 

‘YABANCI DEĞİLİM’

Aşık Veysel’in eserini enstrümantal olarak yorumladınız. Şiiri okuduğunuzda ne hissettiniz? 

Sözleri hayatı çok sade ama etkileyici bir dille anlatıyor.  şık Veysel’in müzikal yaklaşımını kendime yakın hissettim. Ama şunu açık olarak gördüm: Rusça çevirisini hissiyat olarak tam alamadım, şiirin bütün güzelliğini aktarmadığını hissettim. Türkçe öğrenip Türkçe aslını okumam gerektiğini anladım. Eseri Türkçe sözlü müziğiyle dinlemeyi daha çok seviyorum. 

Türkiye’de çok sevildiğiniz çok açık. Hatta bu sevgi sizi Aşık Veysel’e kadar götürmüş. Türkiye’de en fazla konser veren yabancı müzisyenlerdensiniz. Bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz? 

Ben yabancı değilim. Ben artık kendimi Türk gibi hissediyorum. (Bu iki cümleyi Türkçe söylüyor) Çayı çok seviyorum. Türkiye’deki kedi sevgisini keşfettim ve artık benim de beş kedim var. Galiba bunu görüyorlar, kendimi bir Türk gibi görmem sanırım onları daha da cezbediyor.

Kaynak

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.