Delikli Mağara kazısında 5 bin yıllık objeler bulundu – Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri | Cumhuriyet

Adilcevaz ilçesindeki Van Gölü kıyısında bulunan Delikli Mağara’daki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı izinleriyle Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Van YYÜ Arkeoloji Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Sinan Kılıç’ın bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Yaklaşık 1,5 aydır devam eden kazılarda, İlk Tunç Çağı’na ait kalıntılar bulunarak bölge tarihine önemli katkılar sağlanması bekleniyor.

Dr. Kılıç, 20 yıldan fazla bir süredir Van Gölü Havzası’nda prehistorik dönemlere ait araştırmalar yaptıklarını belirterek, Adilcevaz’da ilk kez prehistorik bir kazı gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu kazılar sonucunda, Adilcevaz ve çevresinin tarihine önemli katkılar sunacak izlere rastladıklarını söyledi.

Delikli Mağara’nın doğu girişindeki sondaj kazılarında, 5 bin yıl öncesine tarihlenen İlk Tunç Çağı’na ait obsidiyen kesici aletler, ok uçları, seramik ve hayvan kemikleri bulundu. Kılıç, “2006 yılında Delikli Mağara’nın batı kısmında yapılan çakıl alımı, mağaranın iç yapısının kesitini görmemizi sağladı. Mağara tabanının 2,5 metre altında bir arkeolojik dolgu bulunduğunu fark ettik. Bu dolgu, bölgenin tarih öncesi dönemlerine dair önemli izler taşıyor” dedi. Geçen yıl Adilcevaz bölgesindeki bir mağara araştırması sırasında da boyalı mağara resimlerine rastladıklarını belirten Kılıç, Delikli Mağara ve çevresindeki diğer mağaralarda insan faaliyetlerine dair kalıntılara ulaştıklarını ve birkaç yıl daha burada çalışma yapmayı planladıklarını vurguladı.

Kılıç, bölgeye ait tarih öncesi dönemlerin araştırılmasının, Van Gölü çevresi ve Adilcevaz’ın tarihine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Ayrıca, Tilki Tepe’de yapılan en eski dönem kazılarının bölge tarihini anlamada önemli bir başlangıç olduğunu ve Delikli Mağara’nın, güneydeki tarımcı topluluklarla bu bölgenin ilişkisini aydınlatmada potansiyel taşıdığını söyledi.

Sonuç olarak, Delikli Mağara’daki kazıların, hem Adilcevaz’ın hem de Van Gölü çevresinin tarih öncesi dönemleri hakkında yeni bilgiler sağlayarak, Doğu Anadolu ve Güney Batı Asya’nın tarih öncesi dönemlerine önemli katkılarda bulunacağı öngörülüyor.

Kaynak

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.