‘İBB Miras bir devrim’ – Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri | Cumhuriyet

İBB Miras daha sonra baştan aşağı yenilenip açılan Yerebatan Sarnıcı’yla ismini tüm dünyaya duyurdu. İstanbul gibi medeniyetlerin beşiği olmuş, dünyanın en fazla turist çeken şehirlerinden biri, sayısız kültürel mirasına başarılı restorasyonlarıyla gündeme gelir oldu. Hem de bu beş senede AKP iktidarının çıkardığı tüm engellere karşı… İBB Miras’a yönelik ilgi, AKP’nin de dikkatini çekmiş olacak ki, ocak ayında benzeri çalışmalar yapmak üzere İstanbul Valiliği eliyle “Yadigâr” isimli bir projenin hayata geçirileceği duyuruldu. Proje, “tüm” ilçe belediyelerinin ilan ve reklam paralarının yüzde 10’unun kesilmesiyle hayata geçirilecek. Ancak İstanbul Valiliği projenin iki ay önceki tanıtım toplantısına sadece AKP’li belediyeleri davet etti, İBB Miras’ı ve paraları kesilecek olan CHP’li belediyeleri çağırmadı. 

İBB Miras’ın çalışmalarını konuşmak üzere İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel’le bir araya geldik.

“İSTANBUL’UN MUHAFIZLARI”

-İBB Miras’ın adını neden 2019’dan sonra duyduk? Nasıl kuruldu?

İBB Miras’ı tek başına kurumsal bir yapı olarak değerlendirmemek lazım. İstanbul’un kültürel zenginliğini koruyacak bir anlayış olarak değerlendirmek lazım. “Kurum içi hem toplumsal farkındalığı artırarak İstanbul’un bu şaheser eşsiz yapılarını nasıl koruruz ve gelecek nesillere nasıl taşırız, bunu yaparken de nasıl toplumsal faydaya dönüştürürüz?” Bütün bunların düşünce topluluğu İBB Miras. 

2019 Haziran öncesinde İBB hiç mi restorasyon yapmıyordu? Yapıyordu ama İBB’nin diğer yapı birimleri tarafından rantçı bir anlayışla bu işler yürütülüyordu. AKP’nin tipik yaklaşımıdır, büyük bütçeler, büyük ihaleler, büyük harcamalar rantsal bir bakışla çok önemli bir hizmetin başlangıcı gibi ele alınır. İBB Miras’ın yıktığı en temel konulardan birisi bu oldu. Biz hem kamunun bütçesini koruyoruz hem de en liyakatlı ellere bu işleri teslim ediyoruz. Küçücük bir işten toplumsal fayda elde ediyoruz. Alanlar kamusallaşıyor. Kamusallaşmak çok kritik bir kelime burada. Onlarca rant projesinin de önüne geçiyoruz. İstanbul’un muhafızı olduğunu söyleyen bir belediye başkanı ve onun kurduğu liyakatlı kadro, İstanbul’un muhafızlığını üstleniyor. İBB Miras’ın kuruluş hikâyesi bu. 

“ECDAT DİYENLER DÖNÜP BAKMADI”

-Başlangıçtan bugüne neye önem verdiniz?

Önce biz İstanbul’un sokaklarını güzelleştiren, İstanbul’un kimsesiz çocukları olan çeşmelerin restorasyonuyla başladık. Daha sonra bu siyasi malzeme yapılıp çarpıtıldı. Şimdi kendileri çeşme projeleri açıklamaya başladılar. Yok olmaya terk edilmiş çok sayıda Osmanlı endüstri mirasları vardı. Feshane çok kötü kullanılmış, berbat edilmiş haldeydi. Yedikule Gazhanesi’nin metalleri çalınıyordu, neredeyse çatısı kalmamıştı. Çubuklu Silolar gözümüzün önünde çürüyordu. Böyle onlarca örnek var. Ecdat ecdat diye sabahtan akşama edebiyat yapanların dönüp bakmadığı tarihi mezar alanları vardı, yok ediliyorlardı…

“2019’DAN ÖNCE KORKULURDU”

-2019 öncesi biz olsaydık böyle yapmazdık dediğiniz kötü örnekler var mı?

Galata Kulesi… İçimizi acıttı. İBB’nin elinden alınır alınmaz ağır bir müdahaleyle, hiltilerle nasıl perişan edildiğini gördük. O kadar kötü restorasyon örneği yaşadık ki… 2019 öncesi kamuoyu tepkilerini gözünüzün önüne getirin, hemen hemen her restorasyon sonrası bir “sünger bob” benzetmesi yapılarak “yine mi bir felaket çıkıyor ortaya” korkusu yaşanırdı. Şimdiki toplumsal algıyı değerlendirin, her güzel restorasyonun İBB Miras’a yakıştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. 2019 öncesinde anlayış şuydu: Yüksek yüksek maliyetlerle dev rantsal alanlar elde edelim, bunu kapalı kapılar arkasında yapalım ve kötü yapalım, liyakatlı kamu görevlilerine de bu işi vermeyelim… Bu yaklaşımla başarılı bir sonuç ortaya çıkması imkânsız. 

“OSMANLI’NIN İLK MAHALLERİNDEN BİRİNİ KATARLILARA SATMIŞLAR”

-Süleymaniye’de neler oluyor?

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nin getirildiği şu anki hali utanç kaynağıdır. Osmanlı mahalle dokusuna sahip Süleymaniye’de, şimdi iz kalmadı. Sokaklarında yürüyemezsiniz. 2006 Yenileme Alanı ilanı sonrası dönemin Kiptaş’ı tarafından mülkiyet toplanıyor ve daha sonra Katarlılara satılıyor, mülkiyet Katarlılarda. Villalardan oluşacak rant projesinin önünde Ekrem Başkan dimdik durdu ve engel oldu yapılmasına. Proje sürecini de başlattık, ortak akıl ve tecrübe ile çalışmalara başladık, İstanbul’un önde gelen 42 mimarını bir araya getirdik. Muhteşem bir proje ortaya çıkardık. Bu projede rant yok, tarihi Osmanlı mahallesini koruyor. Önümüzdeki dönemin en önemli, en özel projelerinden bir tanesi. Koruma Kurulu’nun onayını bekliyoruz. İlgili mülkiyet sahibi firmanın da bu konuda adım atacağına inanıyoruz, bu yönde toplumsal beklentiyi de kendilerine iletiyoruz. 

“REKABET EDEBİLME PROJESİ”

-İstanbul Valiliği’nin Yadigâr projesinin tanıtım toplantısına siz çağrıldınız mı?

Biz de kamuoyuna yansıyan fotoğraflardan gördük, oldukça garipsedik. Böyle bir devlet organizasyonu var ve İBB yok bu organizasyonda. CHP’li ilçe belediyelerin çağrılmadığını da öğrendik. İstanbul’un tarihi çeşmelerine yönelik bir çalışma gibi duruyor. Umarım nihayete erer, mutluluk duyarız. Bize bir görev düşerse, talep gelirse tabii ki dahil oluruz. Ama bu kadar kapalı kapılar arkasında yürütülen bir çalışmanın faydalı olmadığı deneyimini de çok yaşadık… İstanbul Valiliğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü etkilemiş olmak çok anlamlı, onur verici. O nedenle İBB Miras devrimdir diyoruz. Diğer kurumların duyarlılığını artırdık. Ama bu projeye bir şerh düşüyorum. 2014 yılında yapılan değişikliklerle alınan emlak vergilerinin bir kısmı ‘kültür varlıkları katkı payı’ tanımı ile kültür varlıklarını korumak ve aslına uygun restore etmek için ayrılmıştır. Aslında yasa, özel mülkiyetteki tarihi/metruk yapıların korunabilmesini hedeflemiştir. Her belediyenin topladığı emlak vergisinden bu kesinti yapılır. Bu normal şartlarda, Valiliğe başvuran özel mülkiyet sahiplerinin restorasyon yapabilmesi için bu fondan faydalanabilmesi gerekiyor. Vatandaşa verilmesi gereken fon, AKP’li ilçe belediyelerine aktarılıyor. İlçe belediyelerinin İBB Miras ile rekabet edebilmesi için bir çaba olduğu açık. Ben Yâdigar projesini bu açıdan değerlendiriyorum, bu konuda eleştirimi söylüyorum. 

“YEREBATAN YOK OLACAKTI”

-Peki, ne gibi engellemelerle karşılaşıyorsunuz?

İstanbul’a gönülden, tutkuyla bağlı bir çalışma grubuyuz. Engeller aşıldı, ama engellenmediğimiz anlamına gelmiyor bu. Çok sayıda projemiz Koruma Kurulu’nda defalarca tutuldu. Yerebatan Sarnıcı’ndaki güçlendirme projesini hatırlayın, her hafta toplanan kurul, projeyi 60 gün bekletti. Yerebatan Sarnıcı, depremde yok olmakla karşı karşıyaydı, Yerebatan Sarnıcı’nın depremde yok olma ihtimalinden daha önce değerlendirecek bir konu var mıdır Koruma Kurulu’nun değerlendirmesi gereken? Beklettiler…

Dönelim Taksim Meydanı yarışma projesine… Kim mutlu Taksim Meydanı’nın şu anki halinden? Yüzbinlerce insanın oy verdiği, Türkiye’nin en önemli akademisyenlerinin jüride olduğu, en önemli mimarların yarışmaya katıldığı uluslararası proje neden onaylanmaz? Neden aylarca tutulup onaylanmaz? Önce Gezi Parkı’nın mülkiyetini aldılar, şimdi geri aldık, sonra yıllarca kurulda beklettiler. 

-En önemli restorasyonlarınız hangileri?

İlk göz ağrımız Müze Gazhane. Uzun yıllar mahalleliler tarafından korundu, bugüne kadar 5 milyona yakın ziyaretçi ağırladı. Yerebatan Sarnıcı,o kadar yoğun ziyaretçi ağırlıyor ki şimdiden restorasyon maliyetini çıkarmış durumda. Dünyaya örnek teşkil eden bir restorasyon çalışması yapıldı. Harabe estetiği nasıl olur, hafif müdahalelerle çağdaş bir mimari tasarım tarihi yapıya nasıl eklenir konusunda çok özel örneklerden bir tanesi. Bu iki yapıyı söylemeden geçsem yanlış olur. 

Anadolu Hisarı, Kara Surları, Süleymaniye Cami Sıra Dükkanlar (İstanbul Tasarım Müzesi), Baruthane, Casa Botter, Beyoğlu Sineması, Taş Mektep, Feshane (Artİstanbul Feshane), Moda-Beşiktaş-Kadıköy İskeleleri gibi 63 anıtsal yapıda restorasyon çalışmaları… Hiçbirini birbirinden ayırmamız mümkün değil. Yedikule Gazhanesi, Müze Gazhane’nin birkaç misli büyüklüğünde bir alan. İstanbul’un en önemli kültür alanı olacak. Restorasyon ve düzenlemeler ikinci kısımda devam ediyor. Hem Kent Müzesi oraya geliyor hem Kent Belleği Arşivi oraya gelecek. Tünel yapıları ortaya çıktı orada, bambaşka bir seyir oluşturacak. 

GELECEK DÖNEM ÇALIŞMALARI

 Yeni dönemde 28 yeni müze çalışmamız var. İstanbul’un giriş kapısı olan Altın Kapı düzenlenecek. Bozdoğan Kemeri’nin aslında bir açık hava müzesi gibi düzenlenmesi… Etrafında çok güzel düzenlemeyle, ziyaretçi merkezi ve kemerin üzerinden seyirli yürüyüş alanıyla İstanbul’un cazibe merkezlerinden biri olacak. Feshane’nin ikinci etabında projemiz başladı. Şu an orada zemin güçlendirmeleri yapılıyor. Orada çok özel bir kültür alanı ortaya çıkıyor. Kapalı ve açık alanıyla Feshane, İstanbul’un en büyük kültür merkezi olacak. 14 bin 850 metrekare. 

KANAL İSTANBUL FELAKETİ

-Kanal İstanbul’un yok edeceği kültürel miraslar neler?

Çok var… En dramatik olanı da Yarımburgaz Mağarası ve Azatlı Baruthanesi. Yarımburgaz Mağarası, İstanbul’un tarihini binlerce yıl öncesine götürür. İstanbul’un en önemli, dünyaya mal olan bir alan. Kanal İstanbul projesiyle kullanılmaz hale gelecek. Oraya bir proje hazırladık, koruma kurulu bir türlü izin vermedi. Yeni dönemde izin vermelerini bekliyoruz. Toplumsal bir talep olarak da iletiyoruz bunu. Orasının çok önemli bakıma ihtiyacı var. Narin ve özel bir projelendirmeyle oranın seyir platformunun yapılması ve küçük bir ziyaretçi merkeziyle İstanbul’un odak noktalarından biri olacağına inanıyoruz. 

Azatlı Baruthanesi’ni anlatmayı çok seviyorum. Burası da geç dönem Osmanlı mirası… Kanal İstanbul rezerv alanının içerisinde kalıyor. Kanal İstanbul projesine göre yok olacak alanlardan bir tanesi. Kanal İstanbul yapılabilseydi Azatlı Baruthanesi kalmayacaktı. Peyzaj düzenlemeleriyle birlikte İstanbul’un 3. bölgesinin çok önemli kültürel bir alanı olacak Başakşehir’de.

Kaynak

Comments (0)
Add Comment