Ankara’nın sinema tarihine damgasını vuran, 1960 yılından bu yana kentin kültürel nabzını tutan Kızılırmak Sineması, perdelerini kapatmaya hazırlanıyor. Mithatpaşa Caddesi üzerinde, Kızılay’ın kalbinde yer alan bu tarihi sinema, binasının yıkılacak olması nedeniyle ağustos ayında kapanıyor. Ancak kapanış sadece fiziksel bir mekânın kaybı değil; Ankara’nın belleğinden silinmesi zor bir iz bırakacak. Kızılırmak Sineması, yalnızca bir film gösterim yeri olmanın ötesinde, şehrin ruhunu besleyen, sinemaseverleri bir araya getiren bir kültürel buluşma noktasıydı. Bağımsız filmlerden klasik eserlere, festival gösterimlerinden özel seçkilere kadar pek çok değerli yapım burada hayat buldu. Sinemanın mimarisi ve nostaljik atmosferi, izleyicilere adeta zamanın durduğu bir mekânda, sanatın büyülü dünyasına adım atma fırsatı sundu. Bugün, Kızılırmak Sineması da birçok bağımsız sinema salonu gibi ekonomik kriz, dijitalleşme ve değişen izleyici alışkanlıklarıyla mücadele ediyordu. Bu zorlukların üstesinden gelmek için verdiği çaba, artık yerini buruk bir veda hissine bıraktı. Ancak bu kapanış, bir son değil; yeni bir başlangıcın habercisi olabilir. Sinema, aynı isimle başka bir adreste yeniden hayat bulmayı planlıyor. Ne var ki, bu yeni adresin neresi olacağı ve sinemanın ne zaman tekrar açılacağı belirsizliğini koruyor. Ankara Film Festivali gibi etkinliklerin vazgeçilmez merkezi olan Kızılırmak Sineması, her gösteriminde sinemaseverleri büyüleyen bir sanat mabediydi. Şimdi ise bu mabedin kapıları kapanıyor, ama hafızalarda bıraktığı izler, şehrin kültürel dokusuna işlenmiş olarak kalacak. Bir dönemin sonuna yaklaşırken, Kızılırmak Sineması’nın kapanışı, Ankara’nın kültürel zenginliğinden eksilen bir parça olacak. Ama sinemanın ışıkları, başka bir yerde, başka bir zamanda yeniden yanmayı bekleyecek.
